HEKATEHayat Veren Tanrıçanın Ölüm Tanrıçasına Dönüşümü

Antik Çağ’ın en büyük ozanlarından kabul edilen Hesiodos, Theogonia (Tanrıların Doğuşu) adlı eserinde Anadolu’nun Ulu Tanrıçası Hekate’ye övgüler dizerek, onu onurlandırır. Theogonia’nın bu bölümünün Hekate’ye övgü dolu olması nedeniyle “Hekate’ye İlahi” olarak adlandırılır ve ona adanır.
Ana Tanrıça Hekate, Anadolu’nun Karya Bölgesinde muhtemelen beş yüz yıldan daha fazla bir süre tapım gördükten sonra ozan Hesiodos’un babasının Anadolu’nun Kyme kentinden Boiotia’ya göçüyle beraber Hekate inancı da bu şekilde Yunanistan’a yerleşir. MÖ 7. yüzyıldan itibaren Yunanistan şehirlerinde tapınım görmeye başlar ve Yunan edebiyatında gizemli bir tanrıça olarak efsaneleşir.
Hekate Yer’de, Gök’te ve Yeraltı’nda egemenliğini ilan eden ilk “Üçlü Tanrıça” olup, yaşam ve ölüm üzerindeki gücün temsilidir. Yaşamın ve ölümün her aşamasında insanları koruma gücünün sahibidir. Özellikle; kralların, savaşçıların, atletlerin, atlıların, balıkçıların ve çobanların velinimetidir. Şifacı yönüyle hastalıkları iyileştiren, kötülükleri azaltan, felaketleri hafifleten ve ruhsal hastalıkları tedavi edendir. Aynı zamanda doğumun yardımcısıdır.
En eski yazılı kaynak olarak bilinen bu esere göre Hekate; Ana Tanrıça Kibele’yle boy ölçüşebilecek derecede evrensel niteliğe sahip çok güçlü bir tanrıçadır. Ancak Yunanistan’da bu evrensel özelliğini ve “Büyük Tanrıça” rolünü zamanla kaybeder. Ay ile bağlantılı ölülerin ve hayaletlerin tanrıçası olarak rolü gölgelenir. Hekate geceleri yalnız yollarda karşılaşılabilecek çok korkulan kötü bir şeytana dönüşür. İnsanlara delilik ve korkunç kâbuslar yükleyebilecek yeteneğe sahip, gece yaratıklayla kötü davranışlar sergileyen büyü ve yer altı tanrıçası olarak ünlenir. Antik dünyanın bütün tanrıçalarının en gizemlisi ve korkuncu olarak tanımlanır.
Ancak Antik Dönem’den, Klasik, Helenistik ve Roma Dönemi’ne kadar geçen yüzyıllar içerisinde Hekate şekil değiştirerek başkalaşır. Klasik Dönem boyunca kavşakların ve girişlerin büyülü ve hayaletvari özellikleriyle yakından ilişkilendirilen bir figüre ve yer altı dünyasının refakatçisine dönüşür. Onun pozitif ve koruyucu doğası tamamen gizlenmese de zaman içerisinde kötülüklerle özdeşleştirilir. Kadınlara doğumunda yardım eden, gençliğin/çocukların bakımını üstlenen bir tanrıça iken, ölümcül kötü ruhlarla ilişkiledirilerek tıpkı Lilith gibi “Hayat veren Tanrıça’dan Ölüm Tanrıçası’na” evrilir.
Başlangıçta Hekate; tıpkı Artemis ve Demeter gibi canlıları besleyen “herşeyin anası” olarak kabul edilir. Doğuran, besleyen, büyüten ve bereketi sağlayan, insanları hastalıklardan ve kötülüklerden koruyan “Ana Tanrıça” iken, zamanla saygınlığını ve kutsallığını kaybederek ölüm, karanlık, kötülük ve büyücülükle ilişkilendirilir. MÖ 5. yüzyıldan itibaren Hekate yer altı ve ay tanrıçası kimliğiyle tanımlanır. Artık O, hayaletlerin ve köpeklerin eşliğinde dolaşan, karanlık yolların ve kavşakların tanrıçasıdır. Yerlerin, göklerin ve suların hâkimi iken, kötü ruhlar ve büyüyle bağdaştırılarak kendisinden korkulan bir cadıya dönüştürülür. İnsanlara kararlarında yardımcı olan, ışık saçan, yol gösteren kişiliği Hıristiyanlıkla birlikte yer altı dünyasının yaşlı büyücüsüne ve şeytanla işbirliği yapan “Cadılar Tanrıçası” kimliğine bürünür. Dişi tanrısal bilgeliğin sembolü olan “yılan” da şeytanla bir tutularak Hekate ile birlikte aşağılanır.
Hekate her ne kadar şeytan, hortlak, karabasan vb. öbür dünya yaratıklarını yöneten cadı tanrıça olarak belleklere yerleştirilse de yaşam ve ölüm üzerindeki gücün temsili olarak Hıristiyanlıkta başka bir vücut bulur.
- yüzyılda tıp dünyasındaki bunca gelişmeye karşın, şifayı hâlâ Hekate gibi dişil bir güçte arayanlar azımsanmayacak sayıdadır. Günümüzde Meryem Ana Manastırı’nın yaslandığı kayadan damlayan suyun kutluluğuna, iyileştirici niteliğine inanan birçok insan Türkiye’ye akın etmektedir. Çocuğu olmayan çocuk yapmak için, hastalığı olan iyileşmek için, sakatlar sakatlıklarını gidermek için Meryem Ana’ya koşmaktadır. Hatta “Wicca” adı altında yapılan pagan uygulayıcılarının temsilcisi de Hekate’dir. Ve birçok wiccan yüzyıllarca yıl öncesinin Ana Tanrıçası Hekate’ye yakarmaktadır.
Her ne kadar “Korkunç Ana” veya “Ölüm Anası” konseptiyle “kutsal kadına” karşı olumsuz bir toplumsal bilinç oluşturularak kadının saygınlığı yok edilmeye çalışılsa da Roma Capitoline Müzesi’nde yedi ışınlı güneş tacı, elindeki meşalesiyle sergilenen Hekate Heykeli; New York’taki limana “Sürgünlerin Annesi” olarak yerleştirilen “Özgürlük Heykeli” ile özdeşleşmiş, Antik Dönem gemicilerinin koruyuculuğundaki gibi modern dünyaya “Işık Saçan Hekate” olarak sanki yeniden doğmuştur.
- Açıklama
Antik Çağ’ın en büyük ozanlarından kabul edilen Hesiodos, Theogonia (Tanrıların Doğuşu) adlı eserinde Anadolu’nun Ulu Tanrıçası Hekate’ye övgüler dizerek, onu onurlandırır. Theogonia’nın bu bölümünün Hekate’ye övgü dolu olması nedeniyle “Hekate’ye İlahi” olarak adlandırılır ve ona adanır.
Ana Tanrıça Hekate, Anadolu’nun Karya Bölgesinde muhtemelen beş yüz yıldan daha fazla bir süre tapım gördükten sonra ozan Hesiodos’un babasının Anadolu’nun Kyme kentinden Boiotia’ya göçüyle beraber Hekate inancı da bu şekilde Yunanistan’a yerleşir. MÖ 7. yüzyıldan itibaren Yunanistan şehirlerinde tapınım görmeye başlar ve Yunan edebiyatında gizemli bir tanrıça olarak efsaneleşir.
Hekate Yer’de, Gök’te ve Yeraltı’nda egemenliğini ilan eden ilk “Üçlü Tanrıça” olup, yaşam ve ölüm üzerindeki gücün temsilidir. Yaşamın ve ölümün her aşamasında insanları koruma gücünün sahibidir. Özellikle; kralların, savaşçıların, atletlerin, atlıların, balıkçıların ve çobanların velinimetidir. Şifacı yönüyle hastalıkları iyileştiren, kötülükleri azaltan, felaketleri hafifleten ve ruhsal hastalıkları tedavi edendir. Aynı zamanda doğumun yardımcısıdır.
En eski yazılı kaynak olarak bilinen bu esere göre Hekate; Ana Tanrıça Kibele’yle boy ölçüşebilecek derecede evrensel niteliğe sahip çok güçlü bir tanrıçadır. Ancak Yunanistan’da bu evrensel özelliğini ve “Büyük Tanrıça” rolünü zamanla kaybeder. Ay ile bağlantılı ölülerin ve hayaletlerin tanrıçası olarak rolü gölgelenir. Hekate geceleri yalnız yollarda karşılaşılabilecek çok korkulan kötü bir şeytana dönüşür. İnsanlara delilik ve korkunç kâbuslar yükleyebilecek yeteneğe sahip, gece yaratıklayla kötü davranışlar sergileyen büyü ve yer altı tanrıçası olarak ünlenir. Antik dünyanın bütün tanrıçalarının en gizemlisi ve korkuncu olarak tanımlanır.
Ancak Antik Dönem’den, Klasik, Helenistik ve Roma Dönemi’ne kadar geçen yüzyıllar içerisinde Hekate şekil değiştirerek başkalaşır. Klasik Dönem boyunca kavşakların ve girişlerin büyülü ve hayaletvari özellikleriyle yakından ilişkilendirilen bir figüre ve yer altı dünyasının refakatçisine dönüşür. Onun pozitif ve koruyucu doğası tamamen gizlenmese de zaman içerisinde kötülüklerle özdeşleştirilir. Kadınlara doğumunda yardım eden, gençliğin/çocukların bakımını üstlenen bir tanrıça iken, ölümcül kötü ruhlarla ilişkiledirilerek tıpkı Lilith gibi “Hayat veren Tanrıça’dan Ölüm Tanrıçası’na” evrilir.
Başlangıçta Hekate; tıpkı Artemis ve Demeter gibi canlıları besleyen “herşeyin anası” olarak kabul edilir. Doğuran, besleyen, büyüten ve bereketi sağlayan, insanları hastalıklardan ve kötülüklerden koruyan “Ana Tanrıça” iken, zamanla saygınlığını ve kutsallığını kaybederek ölüm, karanlık, kötülük ve büyücülükle ilişkilendirilir. MÖ 5. yüzyıldan itibaren Hekate yer altı ve ay tanrıçası kimliğiyle tanımlanır. Artık O, hayaletlerin ve köpeklerin eşliğinde dolaşan, karanlık yolların ve kavşakların tanrıçasıdır. Yerlerin, göklerin ve suların hâkimi iken, kötü ruhlar ve büyüyle bağdaştırılarak kendisinden korkulan bir cadıya dönüştürülür. İnsanlara kararlarında yardımcı olan, ışık saçan, yol gösteren kişiliği Hıristiyanlıkla birlikte yer altı dünyasının yaşlı büyücüsüne ve şeytanla işbirliği yapan “Cadılar Tanrıçası” kimliğine bürünür. Dişi tanrısal bilgeliğin sembolü olan “yılan” da şeytanla bir tutularak Hekate ile birlikte aşağılanır.
Hekate her ne kadar şeytan, hortlak, karabasan vb. öbür dünya yaratıklarını yöneten cadı tanrıça olarak belleklere yerleştirilse de yaşam ve ölüm üzerindeki gücün temsili olarak Hıristiyanlıkta başka bir vücut bulur.
- yüzyılda tıp dünyasındaki bunca gelişmeye karşın, şifayı hâlâ Hekate gibi dişil bir güçte arayanlar azımsanmayacak sayıdadır. Günümüzde Meryem Ana Manastırı’nın yaslandığı kayadan damlayan suyun kutluluğuna, iyileştirici niteliğine inanan birçok insan Türkiye’ye akın etmektedir. Çocuğu olmayan çocuk yapmak için, hastalığı olan iyileşmek için, sakatlar sakatlıklarını gidermek için Meryem Ana’ya koşmaktadır. Hatta “Wicca” adı altında yapılan pagan uygulayıcılarının temsilcisi de Hekate’dir. Ve birçok wiccan yüzyıllarca yıl öncesinin Ana Tanrıçası Hekate’ye yakarmaktadır.
Her ne kadar “Korkunç Ana” veya “Ölüm Anası” konseptiyle “kutsal kadına” karşı olumsuz bir toplumsal bilinç oluşturularak kadının saygınlığı yok edilmeye çalışılsa da Roma Capitoline Müzesi’nde yedi ışınlı güneş tacı, elindeki meşalesiyle sergilenen Hekate Heykeli; New York’taki limana “Sürgünlerin Annesi” olarak yerleştirilen “Özgürlük Heykeli” ile özdeşleşmiş, Antik Dönem gemicilerinin koruyuculuğundaki gibi modern dünyaya “Işık Saçan Hekate” olarak sanki yeniden doğmuştur.
Stok Kodu:9786256925779
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim266,00266,002138,32276,64393,99281,96647,88287,28932,51292,60Finansbank KartlarıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim266,00266,002138,32276,64393,99281,96647,88287,28932,51292,60Bonus KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim266,00266,002138,32276,64393,99281,96647,88287,28932,51292,60Paraf KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim266,00266,002138,32276,64393,99281,96647,88287,28932,51292,60Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim266,00266,002138,32276,64393,99281,96647,88287,28932,51292,60World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim266,00266,002138,32276,64393,99281,96647,88287,28932,51292,60Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim266,00266,002--3--6--9--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.